Mor halkalar, çökük yanaklar, kırışıklarla çevrelenmiş bir
yüz. Çözümü, estetik cerrahide aramayın. Birkaç makyaj hilesiyle yüzünüzdeki
bütün yaşlılık izlerini silebilirsiniz.
Eğer 30′lu yaşlarınızı sürüyorsanız, ergenlikten bu yana
makyaj stilinizin ne kadar değiştiğini fark etmişsinizdir. O yaşlarda sadece
makyaj yapabilecek kadar büyüdüğümüzü ima eden açık pembe rujlarımız, şeftali
tonlarında allıklarımız, 20′li yaşlarda yerini, bir film yıldızı görünümünü
elde etme çabasının başkahramanı eye-liner’a, koyu renk farlara ve şuh dudaklar
yaratmada birebir koyu kahve dudak kalemlerine bırakır. 30′lu yaşlarda ise,
çaba daha güzel görünmekten çok, daha genç görünmek üzerine yoğunlaşır.
Yerçekimi etkisine ve kötü hava koşullarına daha fazla direnemeyen cilt, yer
yer kırışmaya ve sarkmaya başlar. İşte bu yaşlarda makyaj yapmak gerçekten
büyük bir ustalık ister. Zira kırışıkların arasına giren fondöten ve farlar,
yaşlılık izlerini daha çok ortaya çıkarır.
Ten; pürüzsüz ve diri
Makyajda fondötenin görevini hepimiz biliyoruz. Makyajın
zeminini oluşturmak ve hataları kamufle etmek… Ancak bu taze bir cilt için
geçerli. 30′lu yaşlarda fondöten, sivilce, leke gibi hataları yok edebilir
ancak özellikle mimikler dolayısıyla ortaya çıkacak çizgileri daha çok ortaya
çıkarır. Bu nedenle fondöten kullanırken son derece dikkatli olunmalı, yoğun
akıcı olmayan fondötenler yerine, ince likit fondötenler tercih edilmelidir.
Böylece cilt hem rahatlıkla nefes alabilir, hem de fondötenin kalın dokusu
kırışıkların arasına girerek daha da belirgin olmasını engellemiş olur. Daha
ileri cilt deformasyonlarında ise, likit de olsa fondöten kullanmamak en iyisi.
Bunun yerine bir fırça yardımıyla sürülecek toz pudra, cilde doğal ve pürüzsüz
bir ifade vermek için yeterlidir. Renk seçiminde ise, asla cildin doğal rengi
dışına çıkılmamalı. Özellikle çok açık renk kullanılmamaya özen
gösterilmelidir. Geyşalar gibi bembeyaz bir yüzle dolaşmak olsa olsa var olan
kırışıkların daha da belirginleşmesine neden olur.
Allık seçimine gelince. Mürdüm eriği, koyu kahve, sedefli
pembe gibi renkler yerine, göz, saç ve ten renginize uygun olarak seçeceğiniz
açık toprak tonlarıyla yüzünüzü gölgelendirip, canlılık kazanmasına yardımcı
olabilirsiniz.
Gözler yaşı ele verir
Yaşlılık belirtilerinin ilk fark edildiği bölge olan göz
çevresi, bu yaşlarda daha özenli bir bakımı gerektiriyor. Yorgunluk, hastalık
veya yaşlılık nedeniyle oluşan göz torbalarını kozmetikle en aza indirmek
mümkün.
Küçük dokunuşlar şeklinde sürülen cover-stick, göz altındaki
yorgun ifadeyi silmeye ve mor halkaların kapatılmasına yardımcı olur. Özel bir
geceye katılacaksanız, cover-stick’in üzerine minik bir fırça yardımıyla
süreceğiniz açık renk far, yoğun ışıkta oluşması muhtemel gözaltı morluklarını
kapatmak için etkili bir yöntem. Ancak bütün malzemeleri abartmadan, kararında
kullanmak şartıyla.
Daha sonra, göz kapağının tamamına sürülen açık renk farla
gözlerinizi aydınlatabilir, daha diri bir görünüm elde edebilirsiniz. Göz
kuyruğundan pınarına kadar yapılan koyu renk gölgeleme işlemiyle, düşük
gözkapaklarınıza daha derin bir ifade verebilirsiniz. Bu arada gölge yapacağım
diye gözkapaklarınızı renk renk boyamaya kalkmayın. Biri açık biri de koyu renk
olmak üzere iki renkli farlar, her zaman daha iyi sonuç verir.
Son aşama maskara. Kirpiklerdeki topaklaşmayı engellemek
için kirpiklerinize önce bir kat pudra sürün. Göz kuyruğuna ağırlık vererek
süreceğiniz rimelin ardından kirpiklerinizi kirpik fırçasıyla tarayın.
Ve dudaklar
Bu yaşlarda yine, canlı ve parlak renklerden, sedefli
rujlardan kaçınmalısınız. Bunun yerine tercih edeceğiniz, doğal toprak
tonlarıyla kullandığınız diğer renklere uyumlu olması şartıyla daha naturel bir
görüntü elde edebilirsiniz. Ayrıca UVA ve UVB filtreli rujlarla, dudaklarınızın
kurumasını ve nemli kalmasını sağlayabilirsiniz
İletişim için 212 274 7077
web sevvalozcelik.com
İletişim için 212 274 7077
web sevvalozcelik.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder